Adnan, on bir yıl önce eşini kaybedince, sosyal hayattan uzaklaşıp köşküne çekilmiş, bütün ilgisini kızı Nihal ve oğlu Bülent’e vermiştir. Aile yadigâri emektarları, çocukların yarı Fransız dadısı ve hamiliğini yaptığı uzak akraba çocuğu Behlül ile İstanbul’un en önemli yalılarından birinde yaşayan Adnan Bey, yine İstanbul’un tanınmış ailelerinden Melih Bey takımından Firdevs Hanım’ın kızı Bihter’le yıllar sonra tekrar karşılaştıktan sonra, unuttuğu duyguları yeniden hatırlamaya, kış ortasında baharı filizlendirmeye başlar. Bihter babasının ölümünden sorumlu tuttuğu annesine kin duymakta ve Firdevs Hanım’ın kızı olarak anılmaktan büyük utanç duymaktadır. Yalnızlığın ve hüznün içinde Adnan Bey’le karşılaştığında onun güvenli elini tutar ve yeni hayatına doğru yürümeye başlar. Öte yandan Firdevs Hanım için de Adnan Bey en cazip eş adayıdır. Onu elde etmeye çalışırken kızı Bihter’le yolları kesişir ve anne kız arasında yıllarca sürecek büyük bir çatışma başlar.